5 Şubat 2020 Çarşamba

İnanmak ve Bilmek

Link 1: Mücahit Bilici'nin "Sahte Peygamber Mümkün Mü?" başlıklı yazısı.

Link 2: Bursa Ülkü Ocakları'nın bir zamanlar bir kitap fuarında gerçekleştirdiği protesto eylemi.

Yazının ve videonun akla getirdiği bazı yaygın davranışlar:
  • Aleviye Ali'yi öğretmek
  • İsevi'ye İsa'yı öğretmek
  • İslam'ı en iyi Türklerin anladığını düşünmek
  • İslam'a dair neredeyse hiçbir şey bilmeyen ultraseküler Türklerin dahi zaman zaman "gerçek İslam"dan bahsetmeleri
Benzeri tavırlarla Bahaullah'ı ya da Gulam Ahmed'i sapık addetmek de yaygın. Ama halbuki yahudiler ve hristiyanlar tamamen aynı "argüman"larla Hz. Muhammed'i reddediyorlar. O zaman aradaki fark ne?

Türkiye'deki ve dünyanın pek çok yerindeki bazı insanlar nasıl oluyor da yakın ve uzak geçmişte kimlerin elçi olduklarını ve olmadıklarını bu kadar kolayca bilebiliyorlar? Tabii soru daha farklı bir şekilde de sorulabilir: Bazı insanlar nasıl oluyor da, İsa, Bahaullah ve Gulam Ahmed'e olan inancın, Hz. Muhammed'e olan inançtan çok farklı olmadığını, çoğu inancın aslında bir anlatıya, bir hikayeye olan duygusal bağlılık olduğunu fark edemiyorlar?

HAKKINDA

Serdar Kaya'nın müsvedde defteri.

Bu blogda yayınlanan yazılar, belli aralıklarla derlenip derinsular.com adresinde dosyalanır.

Blog isminin ilham kaynağı için, bkz.:
Gangs of Wasseypur (2012)


Twitter (English Account) Twitter Facebook