10 Şubat 2017 Cuma

Yeni Otomobiller, Eğitim, Cosmos

Teknoloji artık otomobillerin, tirların, iş makinelerinin ve diğer araçların kendi kendilerine seyahat etmelerini ve iş görmelerini mümkün kılıyor. Örneğin, Google'ın araçları dünyanın hemen her bölgesinde caddeleri, sokakları kendi başlarına dolaştı, kaydetti. Tesla'nın yeni modelleri de bu donanıma sahip. Sürücüsüz araçlar çok yakın bir gelecekte sıradanlaşacak. Hatta, otoparka gitmek, geçmişe dair bir angarya olarak hatırlarda kalacak. 1980'lerin Kara Şimşek adlı dizisinde (ya da Batman'de) öldüğü gibi, otomobil çağrıldığında otoparktan çıkacak, kişiyi bulunduğu yerden alacak, istediği yere götürecek, ve kişi araçtan indikten sonra gidip kendi kendini park edecek.

Tabii bütün bunlar bugün de oluyor, yani geleceğe ait öngörülerden söz etmiyoruz. Sadece yasal düzenlemelerin yapılması ve ilgili araçların yaygınlaşması ile yakın gelecekte sıradanlaşacak şeyler bunlar.

Buradan hareketle gelmek istediğim nokta başka... Dün, bu yöndeki teknolojik gelişmelerin ABD'de tır şoförlerini ve tirlarla yapılan taşımacılığı nasıl etkileyeceği üzerinde bir değerlendirme yayınlandı. Ancak bu değerlendirme makale formatında değil, ilustrasyonlara dayalı. Anlatım gayet sade ve konunun uzmanı olmayanların da kolaylıkla anlayabileceği nitelikte. Neticede, konuya çok fazla ilgi duymayanların dahi zevkle okuyacağı bir çalışma ortaya çıkmış.

Aslında her kompleks konuyu bu şekilde basitleştirmek ve her seviyeden okuyucunun hazmedebileceği şekilde sunmak mümkün. Peki bu neden yapılmıyor?

Mesela, ilköğretim, lise ve hatta üniversite seviyesinde bütün ders kitapları, öğrenciye aktarmak istedikleri bilgileri mümkün mertebe ilustrasyonlarla sunabilir. Cosmos belgeselindeki animasyonları düşünün:  Daha çok eğitimli insanlara hitap eden bu gibi bir belgesel dahi animasyon kullanmak suretiyle sunduğu içeriği çok daha anlaşılır kılmıyor mu? Kimyasal reaksiyonlardan sosyolojik kavramlara dek her konu da aynı şekilde her yaştan insana aktarılabilir.

Bilgiyi çok daha erişilebilir kılan böyle bir eğitim de mümkün iken, insanlara küçük yaşlarından itibaren yıllarca eziyet etmek neden? Ders kitapları çizgi romanlara benzese bundan kim ne kaybeder? Mevcut sistem, yapısı gereği zaten meraklı olan onca çocuğun öğrenme isteğini köreltmek ve hatta okulları nefret edilen kurumlar haline getirmek dışında ne işe yarıyor? Eğer Cosmos'u seven bir öğrenci okulunu sevmiyor ise, eğitimciler ilk önce kendilerini suçlamalı değiller mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

HAKKINDA

Serdar Kaya'nın müsvedde defteri.

Bu blogda yayınlanan yazılar, belli aralıklarla derlenip derinsular.com adresinde dosyalanır.

Blog isminin ilham kaynağı için, bkz.:
Gangs of Wasseypur (2012)


Twitter (English Account) Twitter Facebook