Kahve ve Zina

1. İbretlik ilmi tartışma!: Bir kadın ile erkeğin kahve içmesi zinaya götürür mü?
Tartışmacılar: Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu ve Prof. Dr. Caner Taslaman. (Link)

2. Tartışmanın tarzı ve içeriği hakkında çok şey söylenebilir, ama Sofuoğlu'nun "İslam dinine göre bir kadın ile bir erkeğin birlikte kahve içmesi caiz midir?" sorusunu, "Sizin karınız bir erkekle baş başa kahve içse..." bayağılığı ile kişiselleştirmeden tartışamamış olması ayrıca rahatsız edici.

3. Kahve içmeyi, mum ışığında romantik bir akşam yemeği yemekle aynı kefeye koymak işin bir yanı. Ama daha da kötüsü, "Eşiniz başka bir erkekle kahve içse rahatsız olur musunuz?" diye sormayıp, "Buna müsaade eder misiniz?" demesi. Hiyerarşik bir evlilik algısı bu.

4. Taslaman'ın niyet okuma vurgusu önemli. Zira bir kez ahlak polisliğine başlayınca, başbaşa kahve içen iki erkeğin eşcinsel olup olmadıklarını da dert etmek kaçınılmaz. Yani herkesin herkesi denetlediği ve herkesin her an izlenmekte olduğu hissiyle hareket ettiği bir toplum.

5. Edip Yuksel şurada tartışmayı yorumlamış. Yüksel, dört mezhepten üçüne göre kadınların peçe takmasının farz olduğunu hatırlatıyor. Bu nokta önemli. Çünkü "zinaya götürebilir" argümanıyla kadınlara hemen her şeyi yasaklamak mümkün -- ve bunu hep yapmışlar.

6. Bu tartışmaların, Caner Taslaman gibi nisbeten esnek düşünen insanların fikirlerinin yaygınlaşmasıyla biteceği zannediliyor. Bu biraz iyimser bir tahmin.

7. Bu tartışmaların (ve kadınları hapsedecek, ve sosyal hayatı felç edecek dini yorumların) bitmesi için, cinselliğe ve kadınlara dair yaygın algıların değişmesi gerekli. İki yetişkin insanın rızaya dayalı her türlü birlikteliğinin insan olmanın doğal bir sonucu olduğu anlaşılırsa, bu gibi tartışmalar arkaikleşir ve anlamsızlaşır. Aksi takdirde zor.

8. Yani bugün Batıda olduğu gibi, inanan günah olduğuna yine inanır. Ama bu günah, hayatın içindeki çok sayıdaki sıradan "günah"tan biri haline gelir. Din adamlarının dahi kız (ya da erkek) arkadaşları olmasını pek kimse umursamaz.

9. Sonsöz: Tam anlamıyla medenileşmiş olan hiçbir toplumda mağdursuz suç (victimless crime) olmaz. Ya da, ceza kanununda mağduru olmayan suçlar yer almaz.